Prof. Dr. Mustafa Öncel Kemoterapi ameliyatı önleyebilen etkin bir tedavi

'Kansersiz Gelecek Mümkün mü?' konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 73’üncü konuşmacısı olan Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öncel, “Kemoterapiye çok iyi cevap veren tümörler olabiliyor ve hastaları ameliyat etmeden yakın takiple gözlemlemeye başlayabiliyoruz” dedi.

Prof. Dr. Mustafa Öncel Kemoterapi ameliyatı önleyebilen etkin bir tedavi
09 Mayıs 2024 - 18:07
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın
73’üncü konuşmacısı, 'Kansersiz Gelecek Mümkün mü?' konulu söyleşiyle İstanbul Medipol
Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öncel
oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörü Öğetim Görevlisi Dr. Halid Özgür’ün
üstlendiği söyleşide; kanser tedavisindeki son gelişmeler, yeni tedavi yöntemleri, yeni kanser
türleri ve kanser hastalıklarına ilişkin gelecekte beklenen süreçler konuşuldu. Programın tamamı
üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
Ya kanseriz ya kanser adayıyız
“Kanser tek bir hastalık değil, hastalık grubudur” diyerek kanser hastalığını tanımlayan Onkolojik
Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öncel, “Kansere çare bulmak şu an için mümkün değil. Çünkü
200’den fazla hastalıktan bahsediyoruz. İnsanların ölüm nedenleri arasında kanser ikinci sırada yer
alıyor. Kanser bize uzak gelebilir ama ya kanseriz ya kanser adayıyız. Bunun bilincinde olmamız
gerekiyor. İstatiksel olarak kanser vakalarının arttığını ve gelecek projeksiyonlarda da vakaların
artacağını biliyoruz. Bu yüzden kanserde erken teşhis oldukça önemli. Erken teşhis
uygulamalarından birincisi meme kanseri. Hanımefendiler 20’li yaşlardan itibaren her ay
muayenelerini özel bir şekilde yapmalılar. 40 ile 45 yaşından itibaren de ‘mamografi’
yaptırmalarını öneriyorum. İkincisi ise rahim ağzı kanseri. 30’lu yaşlardan sonra Pap Smear testi
yaptırmaları gerekiyor. Kadın doğumda bu çok kolay şekilde uygulanıyor. Üçüncü olarak dikkat
edilecek bir diğer tarama protokolü ise kalın bağırsak kanseri. 50 yaşına gelen herkesin
kolonoskopi ve Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yaptırmasını öneriyoruz” diye konuştu.
Tanı yöntemleri gelişiyor
Kanser konusunda ciddi gelişmeler olduğunu belirten Öncel “Umarım bu konuşmamız bilim adayı
olan gençlerimiz arasında bir kıvılcım yakar. Çünkü kanser biliminin önü açık ve oldukça fazla
çalışma potansiyeli olan bir alan. 20 yıl öncesine göre kanserde artık çok farklı tedaviler
uygulanıyor. Önceki yıllarda hastayı direk ameliyat ederken şimdi ise kemoterapi sonrası ameliyat
yapılıyor. Bu tedavi yönetimine çok iyi cevap veren tümörler olabiliyor ve hastaları ameliyat
etmeden yakın takiple gözlemlemeye başlayabiliyoruz. Bu durum tıbbın gelişme eğrisini
gösteriyor. Genç kardeşlerimden genetiğe, kanser biyolojisine ve kanserin tedavisini yapan tıp
ilmine yönelik gelişmelere ayak uydurmalarını talep ediyorum. Tanı yöntemlerinden en yenisi sıvı
biyopsi. Biz hastadan kan alıyoruz ve bu kan örneğinde bir milyon partikülden bir tanesi kanser
partikülü oluyor. O kan örneğinden tanı koyma ve hastalığın gidişatını anlama potansiyelini ortaya
koyduk. Yeni bir yöntemde ise yapay zekâyı endoskopi ile kombine ettik. ‘Gördüğümüz dokular
normal mi yoksa ufacık bir kanser nüvesi var mı?’ sorusuna bu sayede yanıt alıyoruz. Genç intern
arkadaşlarımız bilgisayara binlerce akciğer filmi yükleyerek bilgisayarın yüklenen akciğer
filmlerini öğrenmesini sağladılar. Bunun sonucunda bilgisayarın akciğer filmindeki tanıyı
radyolog kadar iyi verebileceğini ortaya koydular” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum