Necmettin Erbakan, temel karamollaoğlu, milli görüş

Siyasette yeniden 'Necmettin Erbakan' tartışması: Erdoğan, çıkarttığı gömleği yeniden sahiplenmeye çalışıyor

AKP'nin kurulmasından sonra "Milli Görüş gömleğini çıkardım" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'nun "Merhum Erbakan bugün yaşasaydı CHP'nin yanında yer alırdı" sözlerinin ardından yeniden eski hocasını 'sahiplendi.'

Siyasette yeniden 'Necmettin Erbakan' tartışması: Erdoğan, çıkarttığı gömleği yeniden sahiplenmeye çalışıyor
31 Mart 2022 - 19:06

GERÇEK GÜNDEM / MİRAY TAMER

Türkiye'de siyaset sahnesi, Cumhur İttifakı ortaklarının Haziran 2023'te yapılacağını sık sık yinelediği seçimlere bir buçuk seneden az bir süre kala yeniden hareketlendi. Bu kez tartışma konusu, yeniden 'Necmettin Erbakan'dı.

CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi'yle birlikte altılı masada çalışmalar yürüten, Milli Görüş'ün temsilcisi konumundaki Saadet Partisi'nin lideri Temel Karamollaoğlu, "Merhum Erbakan bugün yaşasaydı CHP'nin yanında yer alırdı" şeklindeki ifadesi iktidar partisinin tepkisini çekti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı değerlendirmelerde 'eleştirisini' şöyle dile getirdi:

'MESELE ERBAKAN HOCAMI TANIMAKSA, EN AZ TEMEL BEY KADAR TANIRIM'

"Temel Bey'in ebedi alemden, hocamla böyle bir irtibatı nasıl kurduğunu anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Haddine mi senin ya? Ne zamandan çıktı bu iş. Mesele Erbakan hocamı tanımaksa, ben en az Temel Bey kadar tanırım. Ben Erbakan hocamın, İstanbul gibi bir şehirde Gençlik Kolları Başkanlığından tutun İl Başkanlığına varıncaya kadar teşkilatlarından geliyorum. Onun teşkilatında il başkanlığını yapmışım. Daha sonra yine hocamın döneminde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliği yapmışım. Tereciye tere satmasınlar. Biliyoruz bu işleri. Böyle bir saçmalık olur mu? (...)"

Bilindiği üzere Erdoğan, siyasete Milli Türk Talebe Birliği'nde başladı. Milli Selamet Partisi'ne katılan ve 1980 darbesinden sonra Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi'yle siyasete devam eden Erdoğan, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) seçildi. Bu süreçte, özellikle demokrasi ve laikliğe bakışı nedeniyle eleştirildi.

28 Şubat süreci sonucunda Refah Partisi iktidardan uzaklaştırılıp kapatılırken, aralarında Erbakan'ın da olduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verildi.

Refah Partisi'nin kapatılmasından bir ay önce, Milli Görüş çizgisinde yeni bir parti olarak Fazilet Partisi kurulmuştu. Bu partinin başınaysa Recai Kutan getirildi. Tarafların aksi yöndeki açıklamalarına rağmen Erbakan'a yakın olan 'Ak saçlılar' ya da 'gelenekçiler' olarak tanımlanan kanat ile Erdoğan'ın içinde bulunduğu 'Yenilikçiler' arasındaki gerilim tırmanmaya başladı.

Çekişmenin artık görünür hale geldiği Mayıs 2000'de yapılan 1. Fazilet Partisi Kongresi'nde 'yenilikçi' kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı.

Haziran 2001'de Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin kapatılmasına karar vermesinden sonra Milli Görüş hareketi bölündü. Erbakan'ın desteklediği gelenekçi kanat, Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi'ni (SP) kurdu. Erdoğan ise, Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın da bulunduğu bir ekiple yeni bir oluşuma giderek Erbakan'ın geleneksel siyaset çizgisini terk etti.

Kimilerince yaşananlar, Erbakan'a 'ihanetti.'

'MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ ÇIKARDIM'

O dönem bu değişimi "Milli Görüş gömleğini çıkardım" ifadesiyle anlatan Erdoğan, liderliğini üstlendiği AKP ile 2002'de girdiği ilk seçimlerde yüzde 34 oy aldı ve 361 milletvekiliyle Meclis'te ezici bir çoğunluk elde etti.

ERBAKAN: SİZ ZATEN ÇÖMLEKSİZDİNİZ, GÖMLEKSİZ OLSANIZ NE YAZAR?

Erdoğan ve Erbakan, devamındaki yıllarda sık sık karşı karşıya geldi.

Mayıs 2003'te Erbakan, Saadet Partisi kongresinin ardından AKP yöneticilerinin “Herkes Milli Görüş’e koşuyor, altımız boşalıyor” düşüncesi ile telaşa kapıldığını iddia etti. “Milli Görüş gömleğini çıkardım” mesajı veren dönemin Başbakanı Erdoğan’a tepki gösterdi  :

“Oradaki toplantıda söyledikleri nedir? 'Milli Görüş gömleğini çıkartıyoruz.' E ne oluyorsunuz? Gömleksiz oluyorsunuz. Siz zaten çömleksizdiniz bir de gömleksiz olsanız ne var? Ne gömleği giyeceksiniz? Bilderberg gömleği, Rotaryen gömleği. Bunları kendi milletvekillerinize kabul ettiremezsiniz çünkü o milletvekilleri Milli Görüş ocağında yetişmiştir. Sen onu işbirlikçi yapmak istiyorsun."

AKP yönetiminin milletvekillerine verdiği “Parti içi demokrasi” sözünü tutamadığını öne süren Erbakan, “Hani siz parti içi demokrasi yapacaktınız efendim en mühim şey partinin disiplinidir. Sizi gidi dönerler sizi” dedi.

'KIBRIS KONUSU AKP'Lİ ÇOLUK ÇOCUĞUN ELİNE BIRAKILAMAZ'

İki 'eski dost', Ekim 2003'te bu kez Annan Planı nedeniyle karşı karşıya geldi  .

Erdoğan'ı "Annan Planı ile ilgili düşüncem başından beri belli. Bugüne kadar Annan Planı'nı tamamen reddeden bir düşünceyi savunmadık. Annan Planı'nın 'tartışılır, müzakere edilebilir' olduğunu ve 'bu konuda da taraflar Annan Planı'nı müzakere etmek üzere bir araya gelmelidir' dedik. Bugün de aynı şeyi söyledik" sözleri nedeniyle eleştiren Erbakan, "Her şey tartışılabilir" demenin 'çocuk mantığından öte' olamayacağını söyledi.

''Kıbrıs o kadar önemli ki, bu AKP'li çoluk çocuğun eline bırakılamaz'' diyen Saadet Partisi lideri, AKP iktidarının 2004 yılı bütçesini de değerlendirdi. Bütçe rakamlarına bakıldığında, iddia edildiği gibi açıkların kapatılmadığını tam tersine borcun borçla ödenmeye çalışıldığını ileri sürdü.

AKP yöneticilerinin 'bir baltaya sap olabilmek için Milli Görüş'ten ayrıldığını' savunan Erbakan, şöyle konuştu:

"Bir baba evladına 'Bir baltaya sap olamadın' der. Bu AKP'li yöneticiler de, 'Milli Görüş içinde bir baltaya sap olamıyoruz' dediler ve ayrıldılar. Bir atasözü vardır; bir ağacı, sapı o ağaçtan yapılmış baltayla keserler.

'TAYYİP GİTMİŞ SEVR BALTASINA SAP OLMUŞ'

Abdullah gitmiş, İsrail baltasına sap olmuş, Tayyip gitmiş, dış mihrakların, Sevr baltasına sap olmuş. Bunlar Milli Görüşçülerden seçilmişler. Maksat, ağacın kesilmesidir. Baltaya sap olmak bu değildir. Yanlış anlamışlar. Baltaya sap olmak; yeniden büyük Türkiye için çalışmak demektir. Milli Görüşçü olmadan baltaya sap olunmaz. Onun için uyanın.''

'ERDOĞAN SİYONİZMİN KASİYERİ OLDU'

Kasım 2010'a gelindiğinde Erbakan, Alman Die Welt gazetesine verdiği röportajda yine Erdoğan ve dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sert eleştiriler yöneltti  .

“Onları bazı dış güçler buraya getirdi. Şu anki dünya düzeninin; ırkçı, Siyonist emperyalizmin, insanları köleye çeviren güçleri. Batılı, Siyonist dünya düzenine bilmeden destek oluyorlar. Yaptıklarının çoğu yanlış. Vergiler ve borçlarla Siyonistlere para kazandırıyorlar" diyen Erbakan, ardından şunları kaydetti:

"Erdoğan siyonizmin kasiyeri oldu. O benim öğrencimdi. Ona yapması gerekenleri söyledim, ama dediklerimi yapmadı. Şimdi amacımız onu devirmek."

Bununla Saadet'in, AKP ile yan yana düştüğü durumlar da vardı. 
Örneğin 2010'daki anayasa referandumunda Saadet Partisi, "Evet" kampanyası yürüttü.

YENİ ŞAFAK SÖZLERİNİ MONTAJLADI

Karamollaoğlu'nun "Merhum Erbakan bugün yaşasaydı CHP'nin yanında yer alırdı" şeklindeki sözlerinin ardından geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak gazetesinde bir video yayınlandı. Bu görüntülerde Erbakan'ın “Ey kasketli adam; beni iyi dinle! CHP’ye aldanıp, kuyruğuna yapışma” dediği duyuluyordu.

İşin aslı, doğrulama platformu teyit.org tarafından yapılan incelemeyle ortaya çıktı. Söz konusu videoda Erbakan’ın hem AKP’yi hem de CHP’yi eleştirdiği görülüyor. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan kuruluş şu ifadelere yer verdi:

"Necmettin Erbakan, sosyal medyada yaygınlaşan videonun orijinalinde 'CHP’ye aldanıp kuyruğuna yapışma' demiyor. Video montajlanmış. Orijinal videoda Erbakan’ın 'AKP’nin kuyruğuna yapışma' dediği kısım kesilmiş."

Erbakan, 2011 yılında hayatını kaybetti ancak çevresindeki ana ekip Saadet Partisi'nde yer almasına rağmen Milli Görüş kökenli siyasi parti ve gruplar arasında onun siyasi mirasına dair tartışmalar görüldüğü üzere hala bitmedi.

Bitecek gibi de görünmüyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum