KOBİ'lerin ciddi bir iş yeri sorunu var

Sakarya’nın birçok paydaş kurumunu bir araya getiren Sinerji Grubu Toplantısı, SUBÜ sekretaryasında ve SGK İl Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan SATSO Başkanı Akgün Altuğ küçük ve orta ölçekli işletmelerin iş yeri problemine dikkat çekerken, SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık iş garantili bölümler için ilk adımı attıklarını ve bunu yaygınlaştırmak istediklerini söyledi.

KOBİ'lerin ciddi bir iş yeri sorunu var
28 Aralık 2022 - 00:41

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) sekretaryasında Sosyal Güvenlik Kurumu

(SGK) İl Müdürlüğü ev sahipliğinde şehrin birçok alandaki paydaş kurumlarını istişare amacıyla

bir araya getiren Sinerji Grubu Toplantısı gerçekleştirildi. Moderatörlüğü Optimak STU Firma

Sahibi Tansel Cavit Kulak’ın yaptığı toplantı SGK İl Müdürlüğü’nde düzenlendi. Toplantının

gündem maddeleri arasında KOBİ’ler için yatırım yeri sorunu, nitelikli personel sorunu, yeşil

mutabakat, İŞKUR işbaşı eğitim programının KOBİ özelinde düzenlenmesi, yabancı uyruklu

öğrencilerin istihdamı, Rusya-Ukrayna geriliminin ülke ve Sakarya ekonomisine etkileri,

teknokentler, üniversite iş birliği ve projeleri ile erken yaşta emeklilik düzenlemesi gibi konular

yer aldı. Toplantıya SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası

(SATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Musa Zor,

Ticaret İl Müdürü Emre Atmaca, SGK İl Müdürü Erhan Çavuş, İŞKUR İl Müdürü Tekin Kaya,

Sakarya Makine İmalatçıları Birliği (SAMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Çelik, Doğu

Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) temsilcileri, kamu kurumlarının temsilcileri, iş adamları

derneklerinin yöneticileri, meslek örgütlerinin yöneticileri ve akademisyenler katıldı.

1,5 çalışana 1 emekli düşüyor

Toplantının açılış konuşmasını yapan SGK İl Müdürü Erhan Çavuş, “Sinerji Grubunu

müdürlüğümüzde ağırlamaktan onur ve mutluluk duyuyoruz. SGK insan hayatı için önemli yeri

olan bir kurum. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malullük, yaşlılık, ölüm ve işsizlik

gibi risklere karşı güvence sağlıyor. Ülkemizin ana gündemlerinden birisi emeklilikte yaşa

takılanlara ilişkin düzenleme. Emeklilik dediğimiz yaşlılık riskinin ortaya çıkmasıdır. Emekli

olmak isteyen kişi ‘benim yaşlılık riskim ortaya çıktı. Çalışamaz hale geldim. Sistem beni finanse

etsin’ demektedir. Sosyal güvenlik bunu söylerken EYT ise ‘biz 25 sene prim ödedik. Dolayısıyla

prim süremiz doldu. Bizi emekli yapın’ demektedir. Aslında beklenti ile sistemin ana

parametresinin birbirinden bağımsız olduğunu görüyoruz. Mevcut sisteme göre şu anda erkeklerde

1970 doğumluları, kadınlarda 1974-75 doğumluları emekli yapıyoruz. EYT ise yaş haddi

uygulamasının kaldırılmasını ve kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekliliğin gelmesi

anlamına geliyor. Şu anda ilimizde aktif sigortalı çalışan sayısı 329 bin 325, emekli sayısı ise 187

bin 789 Yani 1,5 çalışan başına 1 emekli düşüyor. Eğer EYT düzenlemesi gerçekleşirse

şehrimizde 1,2 çalışan başına 1 emekli durumu oluşacak. Özetle şehrimizdeki istihdamı

artırmamız gerekiyor.”

Projeler üretime dönmeye başladı

Nitelikli insan yetiştirme noktasında marka bir üniversite olduklarını vurgulayan SUBÜ Rektörü

Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Kalite Derneği tarafından bu anlamda ödüle de layık görüldük.

Sürekli iyileştirdiğimiz +1 Eğitim Modeli’nin bir sonraki aşamasında istihdam açığı olan yerlerle

iş garantili bölüm protokollerinin imzalanması var. Bunun ilkini SAMİB ile yaptık. Bunu

yaygınlaştırmamız lazım. Türkiye’de birçok üniversite +1 Eğitim Modeli’ni uyguluyor ve bu bizi

mutlu ediyor. Bir yandan şehrin ihtiyacına yönelik bölüm ve programlar açmaya çalışıyoruz.

Uygulanabilir Ar-Ge anlayışıyla hareket ediyoruz. Öğrencilerimizin akademik çalışmaları üretime

dönüşsün ve katkı sağlasın istiyoruz. Onun için Teknokent kurulumunu önemsedik ve bir an önce

hizmete açılması gerekir dedik. Bunu da iş dünyasının içinde oluşturacağız. Proje çalışmalarımız

artık üretime dönmeye başladı. Teknofest’e katılan öğrencilerimiz yarışma sürecinde edindikleri

tecrübelerle firma kurmaya ve iş almaya başladılar. Topluma hizmet misyonumuz doğrultusunda

birçok belediye ve sivil toplum kuruluşuyla toplumun farklı kesimlerine dokunacak 12-13 ortak

proje çalışmalarımız var. Uluslararası öğrenci sayımız 82 ülkeden 3 bin 500’e ulaştı ve bu

öğrencilerimizi de iş dünyasıyla buluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.

Sorunların çözümü için harekete geçiyoruz

Sakarya’nın üreten bir şehir olduğunu ve üretime devam etmesi gerektiğini belirten SATSO

Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, “Sinerji Grubu olarak buradan çıkan fikirlerle hep birlikte

hareket etmemiz gerekiyor. Burası bir istişare mekanizması. Şehrin en büyük sıkıntılarından biri

küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz için iş yeri problemi. Mevcut küçük sanayi siteleri şehrin

içinde kalmış vaziyette ve yetersiz. Bu sorunu üstümüzdeki makamlara da taşıdık. Bu süreçte

sadece istişarenin yeterli olmadığını tecrübe ettik. İstişare sonucunda herkesi doğruya ikna

etmenin gerekli olduğunu gördük. Başka konularda da bunu yapmamız gerekiyor. Şehrin bir veya

birkaç yerinde küçük ve orta ölçekli işletmelerimize iş yeri kazandırmak için ciddi bir çalışma

başlattık. SATSO olarak önümüzdeki döneme kadar mutlaka bunlardan bir tanesini yerine getirme

hedefi koyduk. Buradaki herkese de bu anlamda destek olma konusunda görev düştüğünü

düşünüyorum. Bu şehrin bir ihtiyacı ve biz bu şehrin gerçek sahipleriyiz. Bu şehirde yatırım

yaptık, istihdam sağlıyoruz, şehrin ekonomisini taşıyoruz. Dolayısıyla bu şehrin planlanmasında

söz sahibi olmamız kadar doğal bir şey olamaz. Eksiklerimizi ve nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Biz

çözüm kilidini açtık ve bundan sonra devam edeceğiz. Küçük sanayi siteleriyle başlayacak ve

şehrin çözülmesi gereken diğer konularına doğru gideceğiz. Sinerji Grubu bir fikir ortaya koysun.

O fikri projelendirelim ve yapılması gerekiyorsa hep birlikte adım atalım. Sakarya gelişimini

sürdürmeli. Devam etmek için pedalları çevirmemiz lazım. Durarak hiçbir şey yapamayız.”

Tematik bir Teknokent olacak

Yeni Teknokent’e ilişkin bilgiler paylaşan SUBÜ Yaşam Boyu Eğitim Uygulama ve Araştırma

Merkezi (SAYEM) Müdürü Doç. Dr. Barış Boru, “Eski Toyota Diş Hastanesi’nin de yer aldığı 6

bin 900 metrekarelik alan SUBÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi ilan edildi. 600 metrekare temel

alanlı, 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip bina 49 yıllığına üniversitemize tahsis edildi. Şu

anda Teknokent şirketinin kuruluş aşamasındayız. Kurucu ortaklarla ilk toplantımızı

gerçekleştirdik. SATSO tüm evrak süreçlerinde yanımızdaydı. 1 Organize Sanayi Bölgesi ve

Arifiye Belediyesi de kurucu ortaklarımız arasında yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir

Belediyemiz de bunların arasına katıldı. SAMİB’in işin içinde olmasını özellikle istiyoruz.

Teknokent’in yer alacağı nokta sanayiye oldukça yakın, otobanın ve şehirlerarası yolların kesiştiği

bir noktada. Üniversitemizin ‘uygulanabilir Ar-Ge’ yapma misyonu doğrultusunda daha çok

savunma sanayi, mekatronik, elektrikli araçlar, tarım teknolojisi, sağlık teknolojisi gibi alanlara

odaklanmış tematik bir Teknokent oluşturmak istiyoruz. Şirketimizin kurulmasının ardından

binamızın tadilat ve tamirat çalışmaları başlayacak. Yapılan ön çalışmalarda binanın kötü bir

durumda olmadığı ve küçük güçlendirmelerle rahatlıkla hizmet verebileceği tespit edildi. Sinerji

Grubundan da yeni Teknokent’e destek bekliyoruz.”

Prototip atölyesi oluşturacağız

Sakarya Teknokent Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Yakup Köseoğlu, “Sakarya Üniversitesi (SAÜ)

Teknokentimiz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yaptığı gruplandırmaya göre olgun

Teknokentler arasında yer alıyor. Şu anda bünyemizde 100’ün üzerinde iş yerimiz var. Ekseriyetle

bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalar. Çıtamızı biraz daha yükseltmeyi hedefliyoruz.

Özellikle kuluçka konusunda atılımlar yapma gayretindeyiz. Belediyelerle görüşmelerimiz

sürüyor. Teknokent sıralamasında kuluçkadan olgunluk evresine geçmiş işletmeler büyük önem

taşıyor. Bizim de amacımız kuluçka merkezini genişletmek ve prototip atölyesi oluşturmak.

Türkiye’de siber güvenlik ve kritik altyapılarla ilgili 5 üniversite pilot olarak seçildi bunlardan

birisi SAÜ oldu. Rektörümüz Prof. Dr. Hamza Al’ın rektör olarak atandığında ilk projesi SAÜ’yü

araştırma üniversitesi yapmaktı. Çünkü araştırma üniversitesi kategorisinde yer almak hem şehre

ciddi katkılar sağlıyor hem de daha çok ödenek ve kadro alma imkânı veriyor. Bunun için

üniversiteler arasında ilk 20’ye girmek gerekiyor. Hedef doğrultusunda üniversitenin araştırma

altyapısının koordinasyonunu tek elden yürütmeyi sağlayacak bir Araştırma Dekanlığı kuruldu”

diye konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum