Dikkat Monogliserit adıyla domuz yağı yiyoruz.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları'nın
59’uncu konuşmacısı 'Gıda Katkı Maddeleri Helal Midir?' başlıklı söyleşiyle Lokman Hekim
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Spor Bilimleri
Fakültesi'nden Öğr. Gör. Melike Nur Eroğlu'nun üstlendiği söyleşide; 'Gıda katkı maddeleri
nedir?’ ‘içeriği nasıldır?’, ‘helal midir?’, sağlığa zararları var mıdır?' gibi sorulara cevap arandı.
Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman
izlenebiliyor.
Tuz bir gıda katkı maddesi
Gıda katkı maddelerinin tüketilen ürünün tadını, rengini, kıvamını ve besin değerini artırmak için
kullanıldığını ve zararları olup olmadığının kullanılan katkı maddelerinin çeşitlerine göre farklılık
gösterebileceğini ifade eden Lokman Hekim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin, "Tuz
aslında bir gıda katkı malzemesidir. Salçalara küflenmemesi için ya da yemeklerin lezzetli olması
için tuz atıyoruz. Ancak tuz, teknik olarak bir gıda katkı maddesi olarak sınıflandırılmıyor.
Ülkemizde ve Avrupa Birliği'nde bu özellikleri taşıyan 450'ye yakın gıda katkı maddesi
bulunuyor. Bu katkı maddelerini ayırmamıza yarayan "E" kodu var; ancak bu kod toplumumuzda
yanlış anlaşılıyor ve insanlar kanserojen olduğunu düşünüyor. Bu, sadece tanımlayıcı bir koddur.
Ülkemizde katkı maddelerinin denetçisi ve belirleyicisi Tarım ve Orman Bakanlığı'dır. Hangi gıda
ürününde hangi katkı maddesinin ne ölçüde kullanılacağının tarif edildiği yönetmeliği Türk Gıda
Kodeksi belirliyor" diye konuştu.
Helal uygunluğu çok dikkate alınmıyor
Günümüzde gıda katkı maddelerinin kullanılmadığı ürünün artık kalmadığını, dünyada helal
belgelendirme sistemlerinin olduğunu ancak Türkiye'de buna ihtiyaç duyulmadığını belirten
Gültekin; "Türkiye çoğunluğu Müslüman olan bir ülke, burada her şey zaten helaldir diye
düşünüyoruz. Hazır gıda ve katkı maddeleri açısından baktığımızda Ankara, New York’tan farklı
değil. Ülkemizde kullanılan katkı maddelerinin neredeyse tamamı yurt dışından geliyor ve bir
kısmı da hayvansal kaynaklardan elde ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nden gelecek bir katkı
maddesini düşünürsek bunların en ucuz üretim yolu en çok üretimi yapılan hayvanlar oluyor. Bu
hayvanlardan elde edilen yağlar kullanılıyor ki bunların arasında domuz da olabilir. Ülkemize
girişi ise ‘monogliserit’ adıyla olur. Biz bu maddenin hangi hayvandan elde edildiğini bilemeyiz.
Fıkıhçılara göre monogliseritlerin kullanıldığı ürünleri tüketmek caiz değildir. Yurt dışında
yaşayan insanlar ile Türkiye'de yaşayan insanlar aynı katkı maddelerine maruzlar. Bu sebeple
dünyada helal belgelendirme sistemleri geliştirilmiş ancak ülkemizde böyle bir endişe olmadığı
için bu konu gündeme gelmiyor. Lokman Hekim Üniversitesi şu anda helal uygunluk belgesi
veren tek üniversite.”