Kent Şurası Ada Hayat Projesinden Vaz Geçilmesini istiyor.

Kent Şurası Ada Hayat Projesinden Vaz Geçilmesini istiyor.
31 Mayıs 2023 - 16:25
Kent Şurası’’Tüm Sakarya’yı hayati önem taşıyan Sapanca Gölümüze sahip çıkmaya davet ediyoruz’’  
Kent Şurası  Ramazan ve Genel seçimlerin araya girmesi ile kısa bir dönem sonra bir araya gelerek Mayıs ayı topalantısını gerçekleştirdi.Genel seçimler,Ekonomi,Tarım,Sanayi,Turizm,Sağlık,Kentsel dönüşüm,Deprem gibi bir çok konu başlıkları  istişare edilen toplantıya Erol  Öztürk Hacıeyüpoğlu  başkanlık etti,
Kent Şurası Başkanı Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu’’ Gerçekleştirilen seçimler sonucunda oluşacak yeni yönetimin Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.Ekonomik anlamda  değerlendirecek olursak şu anda cari işlemlerde 4.484 milyon dolar açık ve bir yıl içinde ödenmesi gereken 203.3 milyar dolar dış borç mevcut.Enflasyonu değerlendirecek olursak TÜFE %43.18,TÜFE % 52.11 seviyelerinde.Borsa endeksi 4.850 ,şu an itibari ile dolar 19.96,Euro 21.38 seviyelerinde.Politika faizi %8.5 ,piyasa %40.Borsada yabancı payı % 27.85 ,bütçe açığı ilk çeyrek zamanda 382.5 milyar.Yeni dönemde yönetimin alacağı ekonomik tedbirler ve izleyeceği politika ile önümüzdeki süreçte yabancı yatırımcının daha fazla ülkemize geleceğini düşünüyorum.Kobi işletmeleri konusunda yapılan statü değişikleri işletmelere katkı sunmadığı gibi farklı sorunlarıda beraberinde getiriyor.Özellikle kobi işletmeleri yeni yatırımlar için gerekleri olan kredilerde faiz  oranlarının olması gerekenden yüksek olması  değişkenlik gösteren ekonomik ortamda işletmelerin büyümesine engel oluyor.Belediyemizden bahsedecek olursak özel sektörün yapması gerek işleri  yapmaya çalıştığı için vatandaşa sunması gereken hizmetlerde eksiklik yaratıyor.Mesela güneş enerji sisteminde kimi zaman hazine arazisi ,kimi zamanda şahıslardan aldığı yerleri özel sektöre tahsis edip işletilse belediyelerde başka alanlarda hizmet gerçekleştirebilir.Belediyelerin asli görevi ticaret olmamalı.İnsanların daha konforlu yaşamalarına katkı sunacak çalışmalar yapmalı diye düşünüyorum.Biliyorsunuz yeni Tıp merkezi yapıyorlar.Araştırma  hastanesinin karşısında eski köy hizmetleri binasının bulunduğu araziye.Bu çalışmayı güzel buluyorum ve tebrik ediyorum.Fakat başka yerlerde,vilayet binaları,hastaneler,cezaevleri,eski okul binaları yatırımları bitmesine rağmen biz bu konuda çok geride kaldık.Geride kaldığımız bir başka konuda çiftçilerimize tarım konusunda yapılaması gereken destekler.Özelllikle ekim yapan çiftçilerimize ziraat mühendisleri teknik konularda destek vermesi gerekmektedir.Tarımı canlı tutabilmek için bu olmazsa olmaz bir konudur.Adapazarı belediyesini hizmet binası yapılıyor.Biz bu binanın buraya yapılmasına karşı çıkmıştık.Lokasyon olarak çok alternatif yere sahip olunmasına rağmen oradaki mülk sahiplerinin olurunu alınca yapımına  başlandı.Ne gariptirki bugün yapılan inşaatın altından su boşaltılmaya yetişemiyorlar çünkü altından Sakarya nehri akıyor.Onun için bu gibi yanlış kararlardan dönülmesi erdemliktir.Büyükşehir belediyesi yeni hizmet binasını yaptıktan sonra şu anki binasınında şehrimizin eksikliği olarak gördüğümüz müze binası olarak değerlendirilmesinide dikkate alınması vurgusu yapmak istiyorum.Büyük şehir belediyesini zaman zaman eleştirsekte güzel çalışmalarını takdir ediyorum.Özellikle ticari olarak gerçekleştirdiği hizmet konularını ,gerek esnafa,gerek çiftçiye destek vererek yaygınlaştırışa hem insanımız kazanı hem de şehrimiz.Bir önemli konuda şehrimiz için büyük bir önem taşıyan ve içme suyumuzu tedarik ettiğimiz Sapanca gölümüz.Yasalarla sabit olmasına rağmen içme suyu sağlanan yerlerin 200 metre yakınına bir çivi çakılamaz kuralını denetleyen mekanizmanın çalışmaması bizleri tedirgin ediyor.Kontrolsüz yapılaşmanın yanı sıra komşu ilimizden fabrikaların gerek tüpraşın,hundainin ve izmit belediyesinin çektikleri suyun kontrolsüz olarak yapılması ilerleyen zamanlarda içme suyu konusunda sıkıntılı günleri bizi beklemesine işaret olacak diye düşünüyorum.Kısacası bu şehir hepimizin.Bizler bazı konuları burada eleştiirken muhalefet olmak için yapmıyoruz.Ortak akılın daha doğru,daha sağlıklı kararlar çıkarabileceğine inanıyoruz.Doğru yapılanı nasıl takdir ediyoruz,yanlış yapılanıda söyleyeceğiz.Şehir trafiğininde her geçen gün bir sorun yumağı olarak büyüdüğüne şahit oluyoruz.hafif raylı sistemin mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor.Çünkü bu trafik yolu ağları şehrin nüfus atışıı hızına yetişemiyor ’’dedi.
Celalettin Tanta;Bu ülkede tarım Bakanlığı denilen bir kurum var ne iş yaptığını anlamak mümkün değil.Ben 1965 yılında Arifiyede  tarım konusunda teknik eleman teknikerlik kursu gördük.Bu gün hala tarımla uğraşırken burada edindiğim bilgiler doğrultusunda ve babadan dededen kalma bilgilerle ekim yapmaya çalışıyorum.Oysaki bu gün ekim yapan çiftçiye ektiği ürünü nasıl ekecek,nası l gübreleyecek,nasıl budayacak ve en sağlıklı verimi nasıl alacak teknik olarak destekleyecek ne bir eğitim kurumu nede bir ziraat mühendisi var.Böyle olunca da  emeğinin karşılığını alamayan çiftçi tarımdan kopma noktasına geliyor.Onun içindirki tarım konusunda bir adım öteye gidemiyoruz.Ben Sapanca’da yaşıyorum Burada önemli bir konuda  şehir trafiği.İnanın hafta sonu trafik çekilmez bir hal alıyor.Burada 15 km lik bir alanın yapılması elzemdir .
Şengülay Yurtal;Büyükşehir Belediyesi şehrin bir çok yerine satış noktası yerleri açtı.Bu çalışmaları çok takdir etmiştim.Fakat alışverişe gittiğim zaman burada satılan ürünler kendi üretimi değil başka firmaların ürünlerini satıyorlar.Biliyosunuz manda çiftlikleri açıldı ve buradan çıkan ürünlerin doğal olarak halka arz edileceği söylendi.Gittiğimde manda sütü istedim yok,manda yoğurdu istediği yok,manda peyniri istedim yok baktım ki başka firmaların ürünleri var böyle olunca da acaba Büyükşehir Belediyesi esnaflığamı soyundu dedim.Tarım politikalarınında uygulamaların yetersiz olması nedeniyle çiftçi tarımdan her geçen gün uzaklaşıyor.Acil olarak bu adımlar atılmazsa bizi iyi günler beklemiyor.
Mahnaz Gümrükçüoğlu;Konuşmacıların Tarım konusundaki söylemlerini  destekliyorum ve ilave olarak bölgemizde her geçen gün nitelikli tarım topraklarımızı kaybettiğimizi vurgulamak istiyorum.Gençlerimiz tarımdan uzaklaşmış durumda.Özellikle Pamukova bölgesinde verimli toprakların metropol şehirlerden gelenlere satılması onlarında buraları sayfiye yeri olarak kullanıp ekilmemesi bu toprakların heba edilmesine neden oluyor.Bunun için Tarımda Bölgesel kalkınma projelerinin hayat geçirilmesi gerekiyor.Böyle bir planlama varmı bundanda emin değilim.Bir başka önemli konuda park bahçeler olarak güzelleştiriyor adı altında yeşillikler budanıyor.Yeşil örtü varken  şehrin yaşayanlarının hissetikleri  sıcaklık farklı,koca ağaçların budandıktan sonraki güneş ışınlarının etkisi daha farklı.Değişen küresel iklimlerde sıcaktan kavrulacağımızın dillendirildiği bir zamanda niçin böyle plansız çalışmalar yapılıyor anlam verebilmiş değilim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum